30 Temmuz 2012 Pazartesi



Uzm.Psikolog Yeşim Akıncı'nın Terapi Zamanı (Emel Acar ile En Baştan) TV Programlarının Tekrarını 
Cumartesi 11:00 Show TV
Pazar 12:40 Show tv -13:00 Showmax 'da izleyebilirsiniz....


Uzm. Psikolog Yeşim Akıncı, Miss Model of Turkey 2012, Ödül Sunumu Esnasında



Uzm. Psikolog Yeşim Akıncı, NEO Psikoterapi, Miss Model of Turkey 2012, Yarışmacıların Psikolojik Danışmanı ve Jüri Üyesiydi


Bu yıl 24.sü yapılan Miss Model of Turkey modellik yarışması  21 - 29 Temmuz'da, 28 Temmuz Cumartesi günü ödül ve Gala Gecesi,  29 Temmuz Pazar günü Final Gecesi  olmak üzere İstanbul Maslak Sheraton Otel'de düzenlendi. Uzm. Psikolog Yeşim Akıncı, NEO Psikoterapi, kamp süresince Modellerin Psikolojik Danışmanı olarak görev aldı. Yeşim Akıncı, aynı zamanda yarışmada jüri olarak da yer aldı.

16 Temmuz 2012 Pazartesi


MAKALE - Uzm. Psikolog Yeşim Akıncı

BAĞIMLILIK VE ALKOLİZM ile MÜCADELE


Alkolizm, Türkiye ve dünya ülkelerinde, insanoğlunun karşı karşıya kaldığı gözardı edilemeyecek kadar ciddi bir sorundur.Bu durum kişilerin , psikolojik, biyolojik , sosyo-ekonomik , toplumsal olarak birçok problemlerle karşılaşmalarına ve çevrelerinden dışlanmalarına sebep olmuştur.
Madde kullanımı sırasında ortaya çıkan ve kişinin önceden değer verdiği davranışlarına öncelik kazanan birçok fizyolojik, davranışsal ve bilişsel değişikliklerle belirli bir durumdur.Bağımlılık sendromunun ana tanımlayıcı karakteri (tıbben önerilmiş olsun olmasın) psikoaktif madde, alkol, tütün almak için arzu (sıklıkla güçlü,bazen önüne geçilmez) duymadır.Bir yoksunluk döneminden sonra maddeye tekrar dönüldüğünde, bağımlılığı olmayan bireylere göre bağımlılık sendromu belirtilerinin daha çabuk çıktığı söylenir.Bağımlılığı tehlikeli kullanımdan ayırmak gerekir.Tehlikeli kullanım ,madde kullanımını kişinin kendine,hayatına ve çevresine zarar vermesidir.Bunlar içinde çeşitli zararlar sayılabilir.Madde kullanan kişi okula,işe gitmez,işinde başarısızlıklar ortaya çıkar,ailesini ve çocuklarını ihmal eder yada bedeninde fiziksel bozulmalar olur.Madde kullanımına bağlı tartışma,kavga gibi yineleyen kişilerarası ve toplumsal sorunlar,madde taşımak ve bulundurmak yada madde etkisi ile gelişen davranış bozuklukları dolayısıyla yasal sorunlar ortaya çıkabilir.
Zararın azaltılması madde bağımlığında bir halk sağlığı yaklaşımıdır ve önceliği madde kullanımının yarattığı olumsuz sonuçlarının azaltılmasıdır.
Madde bağımlılığı ile mücadele temelde 3 e ayrılır:
a.Arzın önlenmesi : Yasal olmayan maddelerin üretiminin ve bulunabilirliğinin azaltılması,satışının engelenmesidir.Daha çok güvenlik görevlileringörevidir.
b.Talebinin azaltılması : Madde kullanmaya aday bireylerin kullanmaya başlamasının önlenmesi,yeni kullanmaya başlayanların geri kazandırılması madde bağımlıların tedavi edilmesi ana ilkelerini kapsar.
c.Zararın azaltılması : Madde kullanan ve bırakamayan yada bırakmak istemeyen kişilerin madde kullanımı sonucu gördükleri zararın azaltılmasını içerir.
KİMLER BAĞIMLIYIM DİYEBİLİR?
Aşağıdakilerden üç veya daha fazlası son bir yıl içinde bulunuyorsa, kesin bağımlılık tanısı konulabilir:
(a) Maddeyi almak için güçlü bir istek
(b) Madde alma davranışını denetlemede güçlük (başlangıç,bırakma ve kullanım dozu bakımından)
(c) Madde kullanımı azaltıldığında ya da bırakıldığında fizyolojik bırakma sendromu: Maddenin tipik bırakma sendromu yada bırakma belirtilerini giderebilmek için aynı yada benzer maddeyi kullanma.
(d) Dayanıklılık (tolerans) belirtileri, daha düşük dozlarda ortaya çıkan etkilerin ortaya çıkabilmesi için yüksek madde dozlarına gereksinim duyulması,
(e) Maddeyi elde etmek, kullanmak, etkilerinden kurtulmak için harcanan zamanın diğer ilgi ve uğraşlara yer bırakmayacak şekilde giderek artması,
(f) Aşırı içki nedeniyle karaciğer bozukluğu, ağır madde kullanımı dönemlerini izleyen depresif tablo, bilişsel yetilerde ilaç kullanımına bağlı bozulma gibi zarar görüldüğüne ilişkin açık verilere karşın madde kullanımını sürdürme; kullananın gördüğü zararın ne olduğunu ve boyutlarını bilememe,
Bağımlılarda İntahar Riskini Artıran Faktörler ;
Majör depresif bozukluk,
Psikososyal destek azlığı ,
Ciddi fiziksel hastalık varlığı,
İşsizlik ,
Yalnız yaşamaktır
Bağımlılarla yapılan Psikoterapilerin temel hedefleri:
-Hastanın içgörü kazanması ,hastanın alkolün kendi yaşamı üzerindeki etkilerinin neler olduğu hakkında bilgilenmesi
-Alkolü kullanırken hangi savunma düzeneklerini kullandığını fark etmesi ve bu savunma düzeneklerinin bağımlılığın sürmesini sağlamada nasıl etkili olduğunun hasta tarafından anlaşılması
-Bağımlı olduklarını kabul etmeleri
-Alkolün,ruhsal ve duygusal yaşamlarındaki olumsuz rolünün kavranması
-Yeni yaşam stratejileri geliştirmele,alkol kullanmadan problem çözme ve uygun baş etme becerilerinin edilmesidir.
UZMAN PSİKOLOG YEŞİM AKINCI

Ünlü Uzman Psikolog Yeşim Akıncı, NEO Psikoterapi, Show TV, Terapi Zamanı

ÖFKE KONTROLÜ, Ünlü Uzm.Psikolog Yeşim Akıncı, NEO Psikoterapi, ANA HABER BÜLTENİ

Ünlü Psikolog Yeşim Akıncı NEO Psikoterapi, Doğa Koleji Etkinliğindeydi.

Acarkent Doğa Anadolu Lisesi olarak ünlü psikologlardan Yeşim Akıncı'yı okulumuzda konuk ettik. Önce öğrenci meclisimizle neşeli bir röportaj yapan konuğumuz ardından seminerde ilgili öğrencilerin sorularını yanıtladı. Seminer sonunda öğrenci meclisimiz tarafından çiçek ve teşekkür sertifikası takdim edildi. Davetimizi kırmayarak okulumuza gelen Yeşim Hanıma katkılarından ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

UZMAN GÖZÜYLE HALIDA RENK SEÇİMİ, Ünlü Psikolog Yeşim Akıncı, NEO Psikoterapi

Uzman Psikolog Yeşim Akıncı: "İlk önce mekanlarda hangi etkiyi vermek istiyorsanız bu amaca uygun seçimler yapmalısınız. Renk uygulamaları ve dozajları da mekanın boyutu ve aldığı ışık kadar önemlidir. Sıcak renkler insanı canlandırırken, soğuk renkler sakinleştirir. Parlak renkler mutlu ve enerjik bir ruh halini yansıtırken, puslu renkler karamsar bir ruh halini yansıtır."

Uzman Psikolog Yeşim Akıncı, katıldığı televizyon programlarının yanı sıra, çok sayıda etkinliklerde bulunarak belediyelerin düzenlediği organizasyonlarda, “Lise ve Ortaokullarda Bağımlılık, Gençlik Sorunları, Obezite, Aile İlişkileri, Stres ve Başa Çıkma Yöntemleri, İlişkiler, Renk Terapi” konularında konferans dizileri ve paneller düzenleyip, sosyal sorumluluk projeleri geliştirerek, “Yılın Psikologu” ünvanını kazanmıştır.


Klinik çalışmalarını, kurucusu olduğu NEO Psikoterapi Danışmanlık Ve Eğitim Merkezi’nde sürdürmektedir. Ayrıca, Bemev (Bağımlılığı Engelleme Mücadele ve Eğitim Vakfı), Türk Kalp Vakfı, Lions, Türk Psikologlar Derneği ile Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Aile Terapileri, İlişki Psikoterapileri Enstitüsü EFTA-TIC Dernekleri’nin de aktif üyesidir. İlişkiler kapsamında, insanın kendisiyle ilişkisinden kadın erkek ilişkilerine, hamilelikte ve hamilelik sonrasında anne çocuk ilişkisine, hatta aile terapisine kadar, kısacası kişinin kendi benliği ve ötekilerle olan ilişkilerini ele almaktadır. Bağımlılık kapsamında ise, alkol ve madde bağımlılığı, esrar (cannabis) bağımlılığı, internet bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, tv bağımlılığı, aşk bağımlılığı, aile bağımlılığı gibi bağımlılıklar ve renk terapisi uzmanlık alanları içindedir.

Psikoloji nedir?
Psikoloji, genel tanımıyla insan zihnini ve davranışlarını inceleyen, bireylerin ve grupların kişisel ve kişiler arası (ilişkisel) boyutlarda duygusal, zihinsel ve davranışsal işlev ve süreçleri ile ilgili her türlü gözlem ve araştırmayı kendine konu alan bir bilim dalıdır. İnsanlar yüzyıllardır kendini tanımak, karşısındaki insana kendini anlatmak, isteklerini, acılarını, mutluluğunu, hayallerini, umutlarını paylaşmak ister. Çeşitli sanat dalları, bu duygularla beslenir, kitaplar yazılır, resimler yapılır, müzikler bestelenir. Halı ve kilim, gerçek bir sanat ve değerli bir kültürdür. Renklerin insan üzerindeki etkileri sağlık, zihinsel ve fiziksel performans gibi konularda, çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır. Renklerin psikolojiye etkisi üzerine, önümüzdeki günlerde yayımlanacak olan kitabım için iki yıl süren geniş kapsamlı bir araştırma yaptım. Renklerin çağrışımları ve oluşumu adına yaptığım araştırmalar için çeşitli köy ve kasabalar dolaştım. Gördüğüm halı ve kilim tezgahları büyüleyiciydi, her rengin bir anlamı ve her desenin anlattığı bir dil vardı. Onları dokuyan kadınlarımızın sessiz dili desenlere ve renklere yansımıştı. Anadolu’muzun eşsiz bir kültüre sahip olduğuna bir kere daha şahit oldum.

Renklerin insan psikolojisindeki yeri çok önemlidir
Renklerin insan psikolojisindeki yerinin çok önemli olduğunu belirten Yeşim Akıncı, “Renkler, rahat bir ortam sağlar, ilham veren ve sakinleştiren bir etki yaratır.
Her renk belirli titreşimler yayar. Bu titreşimler, insanların ruh hallerini ve duygularını, hatta bedensel zindeliğini de etkilemektedir. Renkler, ruh halimizi dengelerken beynimizdeki görsel lobu (oksipital lobu) uyarır. Beynimizde iki yarımküre bulunur, lob merkezlerimizi kısaca tanıtmak gerekirse;

Frontal Lob: Bilinçli düşünme; zarar görmesi durumunda ruh hali, hissiyat değişikliği,
Parietal Lob: Çeşitli duyu organlarından gelen bilgileri birleştirmesi, nesnelerin kullanılması ve bazı mekansal görüş işlemeleri,
Oksipital Lob: Görme duyusuyla ilgili bilgilerin işlenmesi,
Temporal Lob: Ses ve kokunun algılanması, yüzler, mekanlar gibi kompleks uyaranların işlenmesi,
Serebellum: Duyu organlarından gelen bilgilerle hareketi ilişkilendirmesi ve dengenin sağlanması.
Korteximiz gerçek bir mucizedir. Saniyenin sadece 60 binde biri kadar zamanda elektrik sinyalleri yorumlanmakta, loblar arası bağlantı kurulmakta ve komuta edilmektedir. Böylece algılarımız oluşmaktadır. Çağrışımlar hayatımızda çok önemlidir. Kişi veya objelerle ilgili bize hatırlattığı duygular, hayatımızla ilgili seçimler yapmamıza neden olmaktadır.
Çocukluğumuzda bilinçaltımıza yerleşmiş iyi, kötü birçok olay hafızamızda kalmakta ve ilerleyen süreçlerde hayatımızın bir yerinde ortaya çıkmaktadır.”dedi.

Herkesin bir rengi vardır
Herkesin bir rengi olduğunu belirten Yeşim Akıncı, herkesi, farkındalığını arttırmaya, rengini keşfetmeye, o renkle iletişime geçmeye, kendine yakışan, yüzünü aydınlatan renkleri giymeye, evinin ve ofisinin dekorasyonunu amaca uygun renklerle döşemeye, kendini iyi hissettiren renk ile terapi yapmaya davet ettiğini söyledi.
Renk uygulamaları ve dozajları da mekanın boyutu ve aldığı ışık kadar önemlidir
İlk önce mekanlarda hangi etkiyi vermek istiyorsanız bu amaca uygun seçimler yapmalısınız. Renk uygulamaları ve dozajları da mekanın boyutu ve aldığı ışık kadar önemlidir. Sıcak renkler insanı canlandırırken, soğuk renkler sakinleştirir. Parlak renkler mutlu ve enerjik bir ruh halini yansıtırken, puslu renkler karamsar bir ruh halini yansıtır. Odayı olduğundan büyük göstermek için açık renkler kullanılmalı, koyu renklerin mekanı olduğundan daha küçük ve dar gösterebileceği unutulmamalıdır. Sıcak tonlardaki renkleri tercih ettiğinizde, oda normal ısısından birkaç derece fazla sıcak olduğu hissini uyandıracaktır. Bundan dolayı evlerin kuzey cephelerindeki odalarda sıcak renkler, güney cephelerindeki odalarda soğuk renkler kullanılarak, ısının psikolojik dengesi sağlanabilir.
Kurucusu olduğum Neo Psikoterapi, Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nin dekorasyonuyla ilgili özel çalışmalar yaptım. Ofiste dört adet terapi odası bulunuyor. Renklerin ve dekorasyonun insan psikolojisine derinden etkisi olduğu için, her odada değişik psikolojik hastalıkların terapisine uygun tonlamalar ve dekorasyonda dinamiğe uygun renkler seçildi. Neo‘ya gelen insanlar kendilerini rahat, konforlu, huzurlu hissetsinler ve kendilerine özen gösterdiğimi bilsinler istediğim için, her detayla kendim ilgilendim. Psikoterapi’ye geldiğinizde, 5 duyu organınıza hitap eden görsellik, tat duyunuza hitaben ikramlar, düşünce gücünü arttırıcı güzel ve hafif bir müzik, içeri girdiğinizde sıcak bir gülümseme ve tokalaşma eşliğinde karşılanıyor, profesyonel bir yaklaşımla psikoterapi oluyorsunuz.

Halı seçimleri, evde halıyı nasıl ve hangi dinamikte kullanmak istediğinize göre değişir
Günümüzde ev dekorasyonunun, insanın kendini ifade etme biçimi olduğunu belirten Yeşim Akıncı, “İnsanlar yorgun ve koşuşturmalı hayat şartlarında, kendini bir yere ait hissetme duygusuyla huzur bulmak ve kendi hayat felsefesini dostlarına, sosyal çevresine ifade etmek için, evlerine gereken özeni göstermeye başladı. Artık gelişigüzel alışverişler değil, ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlara uygun bilinçli tercihler yapılmaktadır. Halı seçimleri, evde halıyı nasıl ve hangi dinamikte kullanmak istediğinize göre değişir. Eğer, arka plan öğesi olarak veya evinizin dekorasyonuna fon oluşturacak bir halı istiyorsanız, krem rengi, bej ve toprak renklerde halılar tercih edilmelisiniz. Dikkat çeken ve evinizin odak noktasını oluşturan tarzda bir halı istiyorsanız, mor, bordo, siyah, kırmızı ve bunun gibi çarpıcı renkleri kullanılmalısınız. Klasik tarzda döşenmiş ve antikalarla bezenmiş bir ev dekorasyonunuz varsa, el yapımı değerli halı ve kilimlere yer vermelisiniz. Duvarlarınızda bej ve beyaz tonları hakimse, zeminde koyu renkler; halı veya kilim rengini koyu renk seçmek gerekir. Zemininiz açık renk ise, duvarların rengini koyu seçip, açık renk halı kullanarak kontrast yaratabilirsiniz. Halı üreticileri artık çok değişik ürün yelpazesiyle, nitelikli seçimler yapılmasına olanak tanıyor. Hatta öyle ki, kişiye özel tasarımlar bile yapılabiliyor. Sizin tek yapacağınız şey: Psikolojinize uygun rengi keşfederek harekete geçmektir.” dedi.

HİPOTERAPİ (AT ile Terapi) Ünlü Psikolog Yeşim Akıncı, NEO Psikoterapi, Show TV, Terapi Zamanı